1 Kasım 2013 Cuma

Biz Geldik :))

 
 
Upuzun bir aradan sonra tekrar merhaba
Çok uzun kalamayacağım.
Zira yaramaz mı yaramaz kızım bana pek vakit bırakmıyor.
Merakta kalan arkadaşlarıma selam olsun.
 
 
 
Düzenimiz oturduğunda merak etmeyin anlatacağım çok şeyler var.
Hepinize kucak dolusu sevgiler
Aeolun...


17 Eylül 2013 Salı

Dible (Fasulyeli Pilav)

 
 
Herkese kocaman günaydınnnnn.
Nasılsınız sevgili okuyucularım.
Biz kızımla gayet iyiyiz :)
Bugün işyerimizde son günümüz.
Yarın 37. hafta raporumuzu almaya gidicez.
Biliyorum bebekle ilgili yazımı henüz hazırlayamadım.
Ama evde olacağım için bundan sonra hazırlayalım.
:)
Size şimdi ilk kez yaptığım ve bayıla bayıla yediğim bir tarif vereceğim.
Pilavımızın adı DİBLE :)
Herşeyi çok kolay.
Malzemeler hepsi göz kararı.
Ama yinede bir miktar belirtelim.
-250 gr. fasulye.
1 küçük domates
-1 baş soğan
-1,5 su bardağı pirinç
-2 su bardağı sıcak su
-zeytinyağı
 
 (annem fotoğrafta kızımda çıkmış :) şimdiden meraklı objektiflere :)
 
Fasulyelerimizi yıkadıktan sonra kenarlarını soyacakla alıyoruz ki kılçıklar dilimize dolanmasın
 
;)
 
Ardından biraz büyükçe doğradığımız soğanlarımızı zeytinyağı ile kavurmaya başlıyoruz.


 
karamelleştikten sonra soğan büyüklüğünde kestiğimiz fasulyelerimiz de kavurmaya bırakıyoruz.
 
 

kavurma tamamlandıktan sonra domatesimizi de ilave ediyoruz. Biraz daha kavurup, 20 dk. sıcak suda beklettiğimiz pirinçlerimizi ilave ediyoruz.


 
Güzelce karıştırıp 2 bardak sıcak suyumuzu da ekledikten sonra
Tuzumuzu katıp pişmeye bırakıyoruz...

 
Ve sonuç lezzeti şahane.
Ramazan ayında bir programda görmüştüm o günden beri aklımdaydı.
Tarifi not etmemişim fakat aklımda kaldığı kısmı ile paylaşmaya ve yapmaya çalıştım.
Hatalarım oldu ise affola.
Hepinize kucak dolusu sevgiler :)))
 


14 Ağustos 2013 Çarşamba

31+0 Sesleniyor :)

 
 
Zamanın nasıl geçtiğine inanamıyorum. Daha dün gibi 12 haftalık hamileyim deyişim :)
Amma uzun süre nasıl geçer diye sabırsızlanışım.
Şimdiyse bu miniğin gece uyandıran tepiklerinin hiç bitmemesini istiyorum.
 
Bebeğe sıra gelecek ama önce kısa bir neler yaptım paylaşmak istiyorum :)
Hani hep diyordum ya yoğunum , vaktim yok , iyi bir blogger değilim diye ;
Efendim çalışmalarımıza malum bebek sebebi ile ara verildi ve son sürat bebek hazırlıklarına başlandı.
Tabi henüz işlerim devam ediyor doğum iznine ayrılmadım.
19.08 tarihinde 32 hafta raporunu alıyorum. Tabii sıkıntılı bir durum varsa izne de ayrılabilirim.
 
Umarım her şey yolundadır ve iznimi doğum sonrasına aktarabilirim.
Ha bir de Bakanlığın getireceği yeni düzenlemeyi de 14 gözle bekliyorum :)
Hayırlısı...
 

 
Yukarıda ve fotoğraflarda Sayın Devlet Bahçeli Genel Başkanımızla yaptığımız çalışmaların
 
mutlu sonunu görüyorsunuz.
 
Rabbim bittiği günleri de göstermeyi nasip etsin.
 


 
Ben burada 22. haftamdaydım. Allah'a şükür bu yoğunluğumda bebeğim annesini hiç yormadı, naz yapmadı. Rabbim'e  şükürler olsun ;)
 
Fakat toplantı bitiminde malum Gezi Parkı olaylarının ilk haftasıydı ve saat 10:30 civarlarında
şahsi aracımla evime giderken ellerinde tencere tava bulunan 50-60 kişilik bir grup tarafından saldırıya uğradım.
Kendilerine sözlü veya herhangi bir girişimim yoktu zaten olamazda fakat HAMİLE bir bayana hiç bir Allah'ın kulu bu korkuyu yaşatamaz.
Ben bu şahsiyetleri Allah'a havale ettim. Allahtan korkumun haricinde olan arabama oldu....
Yine şükürler olsun ki azılı topluluk arasında aracımın içindeydim ve dua halindeydim.
 
Bu konu hakkında çok konuşulur ama hatırlayıp bebeğimi strese sokmak istemiyorum....
 
 
 
 
Evet son zamanlara gelelim.
Efenim yukarda 28. haftamdayım.
Mübarek Ramazan ayı iftar hazırlıkları ile meşguldüm.
Allah kabul etsin ağırladık, ağırlandık. Güzel ve ayrıca duygu yüklü bir Ramazandı...

 
Bu fotoğraflarda ise zaten 2 gün önce çekildi.30+5 haftalığız.
Bebek pembesinden anlaşılacağı üzere kızımız olacak :)
Kuzumun isminde hala bir karara varamadık.
Halbuki bekar olduğum zamanlarda bile kızım olursa şu oğlum olursa şu olacak diye kararlaştırdığım isimler vardı. Meğer iş ciddiye binince gerçekten zor oluyormuş.
Tabii sona kalıp beğendiğim isimlerin kapılması da var ://
Zehra, Neslişah, Bilge, Cemre, Hüma, Gülşah, Zeynep, Elif......
Çok zorrrrrr :)

 
Bir sıkıntı durum ise (gerçi ben sıkıntı yaşamadım fakat çevremde ki hamilelerden çok duyuyorum)
kıyafet mevzusu...
Sayın Genel Başkanımın proje teslimi ve ruhsat işlemleri bittikten sonra 40 gün kadar Bursa'ya annemle doya doya hamileliğimi geçirmeye gittim.
24 haftalık olana kadar 38 beden pantolonlarım da dahil olmak üzere tüm kıyafetlerim oluyordu üzerime.
Hem de hiç abartmıyorum deli gibi yiyerek. Şaşırıyordum çünkü 5 ayda 9 kilo almıştım (69 kilo) ve bedenim değişmemişti. Fakat ben güle oynaya bebek alış-verişleri yaparken Bursa'da önce ayakkabılarımda sıkma başladı. Hatta Zafer Plazadan geçerken YKM' den  birkenstock aldım.
Rahata erdim. Hamilelere veya düztaban rahatsızlığı bulunanlara tavsiye ediyorum.
Bu terlik olayıyla başlayan ve her gün karnımın gözle görülür şekilde büyümesiyle bir valiz eşya
yanıma yük kaldı :)
Bursa'da bir kaç hamile giyim mağazası dolaştım fakat onlar ne öyle ya. Kim dikiyor, kim üretiyor,
para verip alınacak şeyler değil ki uyduruk penye türevi üstler müthiş paralara satılıyor.. Çok şaşırdım ve üzüldüm tabii.
Giyecek hiçbir şeyim yoktu. Üstte ki mavi çizgili gömlek anacığımın. İmdadıma onun kıyafetleri yetişti. Ama beden 44-46 olunca omuzları düşük kolları uzun oldu hiç yoktan iyidir diyerek giydim.
Birde LCW den  bir hamile eşortman altı ve bir tane de beyaz pantolon aldım.
Attım kendimi alış-verişe :)
Öylesine bakınmak için girdiğim "Çağrı İpek" mağazasında üzerime ve tesettüre uygun uzun kollu, uzun tunikler buldum 40 bedenden başlayarak 42 ve 44 beden aldığım 5-6 parça kıyafet kurtarıcım oldu.
Bu bebe pembesi tunik mesela 40 beden 2 Yaka diye bir markanın. Çok rahat.
Ama 1 haftadır büyüyen göbeğime dar gelmeye başladı. Hamilelikten sonra giyicez artık ;) 

 
Eee bir çok şey anlattık sıra bebeğe gelmedi :)
En iyisi hazırlıklar ve yaşadıklarımla ilgili ayrı bir post yapmak.
:))

 
Efendim az bir zaman uğrasak ta bloğumuz ve blog arkadaşlarımız aklımızda :)
Yetiştiğimiz sürece takip ediyoruz. Bilgileniyoruz.
Kısa bir selam verelim en kısa zamanda da görüşelim.
Hoşçakalın  , duadan eksik etmeyin :))

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Menevşem

Sonunda çiçelerime evin baş köşesini kaptırdım.
Sabah güneşi öyle coşturdu ki menekşelerimi günü geçen çiçekleri koparmaya makas girmiyor.
Bizde her sabah ve işten geliş te minik bebeğimle ve çiçeklerle konuşuyoruz. Tek ses çıkaran benim herkes adına :) şimdilik ama o mutluluğu hiç birşeye değişmem.
Sevgilerimle ;)


7 Mayıs 2013 Salı

Hasankeyf - Midyat - Mardin

 
Herkese kocaman günaydınlar.
Ben çok iyiyim şükür. Daha doğrusu biz :)
 
Bir ay önce eşimin işleri nedeni ile gerçekleştirdiğimiz Mardin seyahatimizi anca fırsat bularak yazıyorum.
 
Mimarlık öğrenimine başladığımdan bu yana hep gitmek istediğim bir yerdi. Tabii bunda 'Bumerang Cehennemi' filminin etkisi de yok değil. Bayılmıştım sokaklara, kiliselere, camilere...
 
Nasip ki kısacak gidebildik. Bu seferlik böyle olsun.
 
Cumartesi Batman uçağı ile gidip pazar Diyarbakır'dan dönüş yaptık.
 
 
Sizde eğer gidecek olursanız bu güzergahı tercih edebilirsiniz. Çünkü şehirler birbirine çok yakın. Böylelikle gittiğiniz yolu bir daha geri dönmek zorunda kalmazsınız.
 
Üstteki fotoğraf Dicle Nehri o kadar büyük ve gürül gürül akıyor ki sanırım baharın ve kar erimelerinin etkisi büyük.
 
Nede olsa Mezopotamya burası. Uygarlığın başladığı yer ;)
 

 
Batman'dan Mardin'e doğru yol alırken Hasankeyf önünüze çıkacak. Bu gördüğünüz köprü Hasankeyf Köprüsü.
Maalesef şehir bütünüyle sular altında kalacak.
Mutlaka görülmesi gereken bir yer.

 
Kısa geçiyorum. Çünkü anlatmakla fotoğraflamakla bitmez...
Taş çeşme
 


 
Burası restore edilmiş bir konak.
 

 
Konağın çatısından Midyat görünüşü.

 



Midyat'tan sonra davet edildiğimiz ailece akşam yemeğimizi yedik.
Gördüğünüz küçücük bir kuzu...
İçi bademli iç pilav ile doldurulmuş ve saatlerce fırında odun ateşinde pişirilmiş....
Ev halkı öyle misafirperver ki anlatamam.
Türkmen ailesi.
Genel itibari ile çok bonkörler. Çok ısrarcı ve elleri çok açık.
İnsan kendini kral zannediyor :)
 
 
Benim malum ağzımın tadı pek yerinde değil. Hem çok etkilendim
küçücük kuzunun  da yaşama hakkı var dedim. Hem de bir saatlik bir yemek zevki için ölmeği hak etmiyor.
Ben kendi evimde de kuzu etini tercih etmiyorum.
:(
 

 
Sabah kahvaltıdan önce sokaklarda dolaştık.
Hava Ankara da buz gibiyken buraya bahar gelmişti.
Üzerimize bir şey giymeden attık kendimizi sokaklara...

 
Taş evler.. kim bilir kimler kimler geldi geçti buralardan.
Neler yaşandı....
Çok büyüleyici.
 
 
İçleri ise bir o kadar serin.

 
İşte Midyat'tan sonra ki durağımız Mardin...Bu arada Midyat gümüşleri ile meşhur. Çarşıda her yer  gümüşçü.
 
Ben yine  kendimce bir güzellik yapıp, Hapishane de kalanların yaptığı tasarımlardan aldım.
Çok ta seviyorum ve her görende ayrı ayrı soruyor. Diyorum ki bunu yapan dört duvar arasında ama emek edip yaptığı şey dışarıda.... 
Allah sabır versin.

 
Midyat'tan önce Deyrülzafaran Manastırına gittik.
Bir Süryani manastırı . Çok güzel bir tepede. İç avluda ki havuza bayıldım.

 
Öğle yemeğimizi yöresel yemeklerden tercih ettik.
İçli köfteler , mumbarlar , Mardin kebapları , güveçler , etli etmekler daha neler neler.
Mumbar tabii ki yemedim. Görüntüsünü de çekmedim. Yiyenlere saygım sonsuz.
İçli köftesi çok güzel. Kebapta ama çok ağırlar. Ya da dediğim gibi benim ağzımın tadı yok.


 
Tabii ne kadar küçük bir tanrı olduğu pek anlaşılmıyor.
Ama ne sevimli di mi?
 
M.S. 300 ler falan ...
 
En çok bu gülebdanları sevdim. Renkleri çok güzel.

 
Biz geç kalmışız.100 sene önce falan gitmek varmış oralara. Millet koca koca gömü bulmuş.
;) 

 
Nazlı bu çok nazlı
Açmadı gitti kuyruğu.

 
Adamlar araba icat etmiş yahu !!!

 
Ve son olarak namaz için verdiğim mola. Camii taş işlemelerine bakar mısınız?
İnanın her yer böyle . Dedim ya gezmekle görmekle bitmez.
Ki yanıma fazla ağırlık almamak için fotoğraf makinesi taşımadım. Iphone ile çektim.
Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Gidilmeli ve görülmeli.
Yaz aylarında eminim çok kurak oluyordur. Ama baharda hem aşırı sıcak değil hem de her yer
yemyeşil öyle güzel ki!!!
Böylelikle bir gezimizin daha sonuna geliyoruz.
Tadı damağımızda kalarak. Tekrar gidilmek üzere gün sayılarak...
Muhabbetle efenim :)
 

5 Nisan 2013 Cuma

helloooooo where is the sultan ahmet burger ???

 
 
 
Herkeslere merhabalar.
Baktım bir türlü nerden başlayacağımı bilemiyorum amaaan dedim
bosver aklına ne gelirse yaz birşeyler :)
 
Uzun zaman oldu hatta nereden yeni yayın yapacağımı bulamadım.
Buralarda da pek değildim.
Güzel oluşumlar içerisindeyim mesleğimle alakalı.
Herkese nasip olmayan bu fırsatı Rabbim önüme çıkardığı için hamd ediyorum.
Umarım layıkıyla güzel bir şekilde sonuçlanır İnşallah.
 
Nerdeyse bir senedir ayrı kaldım sizlerden.Güzel yorumlanırınızdan,dileklerinizden
gerçekten özleniyormuş :(
 
Bu geçen bir yıl içinde hergün usanmadan sayfamı ziyeret eden 50 yi aşkın kişiye gerçekten haksızlık edemem.Madem bir yola girdik anlatıcaz arkadaş :))
 
 
 
 


Aslında başka güzel haberlerimde var size :)
Beni bu yoğunlukta hayretlere düşüren bir haber.
Elimde yüzümde gözümde var mı bir değişiklik ???
:)))
 
Allah nasip ederse anne olacağım :)
Şimdilik başlardayız.12. haftamdayım.
Çok sıkıntı yaşamadım Rabbime şükür :)
ama illaki bu sürece alışma aşaması bazı değişiklikler yaşıyorum.
Sürekli ne hissediyorsun gibi sorular geliyor.
Tabii ki herhangi bir hareket hissetmiyorum ama içim içime sığmıyo :)
Çoğu insanda olduğu gibi halsizlik çok az oluyor aksine hoplayıp zıplayasım var
:)
Enerji patlamaları yaşıyorum yoksa inanın insan hiç bir işe yetişemez
Haftaya 2'li tarama testinde doktoruma soracağım tempolu yürüyüş yapabilirmiyim veya yüzebilirmiyim diye
Bu enerjiyi atmanın başka yolu yok :)
Benim hassas mı hassas midem Allah nazarımdan sakınsın bir kaç parfüm ve değişik koku haricinde hiç bulanmadı.
Veeee bir iştah açılması yaşıyorum ki akıllara zarar.
Ömrümün çoğunu aç geçiren ben karın gurultusu nedir bilmeyen ben bir orkestra ile yaşamaya başladım resmen :))
Çok dikkatli ve sağlıklı beslenmeme rağmen açlığım hiç geçmiyor :(
Anormal bir kilo artışı yaşamadım sanırım çünkü normal zamanda 1 kilo alsam hemen pantolonlarımdan anlardım.Şimdi ise hala aynı kıyafetlerime giriyorum hatta kemer takıyorum .
3 kilo almışım 3 ayda :)))
Ama çok eğlenceli.
Allah isteyen herkese nasip etsin fazla bekletmeden , üzülmeden
 
Evet çenem düştü..
Başlığı anlatmak istiyorum.
Ben bu karikatürü çok severim.Ve öğrendiğimden beri tanıdığım insanlara selam verme şekline dönüşmüştür.
Sizleri de yakın hissettiğim için kendi doğal selam verme yöntemimle selamlamak istedim
hellooooo where is the sultan ahmet burger
:)))
 
 

 
Hepinizi ayrı ayrı öpüyorum.
Dualardan eksik olmamak dileklerimle :)))