20 Haziran 2012 Çarşamba

son zamanlarda

 Herkese merhabalar
Son durum güncellemeleri yapıyorum malum :)
Çankaya Üniversitesinin Bahar Şenliklerine konuk olan 
Demet Akalın'ın kulisine gittik.
Çok komikti.
Amacım sadece meraktı.
Gerçekten merak ettiğim konularda  cevabımı çok ta iyi aldım..
 :/


 Ankarada böylesi bir yer varmıymış diye hayretlere düştüğüm üniversite kampüsü
Sanırım ya Ankara Üniversitesi yada Hacettepe Üniversitesi idi :)




Her taraf  bol ağaçlı ve yamyeşildi.İnanılır gibi değil
:)

Festival etkinlikleri bünyesinde her yerde değişik insanlar , gösteriler , konserler var.
Bizde bunlardan bir tanesine kayıtsız kalamadık.
Nede olsa onlarda bir Türk boyu 
Hemde müzikleri hiçte fena değildi.
Etnik müziklere bayılırım ;)


Bu muhteşem sac şölenine söylenecek pek birşey yok
:)


Babaannelere  yaptığımız  bir ziyaretten 


Ziyaret sonunda ise yanımıza konan hepsi mis gibi kokan naneler
Hepsi teker teker yıkandı ,sanırım 4 saate yakın sürdü, süzdürüldü


Ve güneş görmeyecek şekilde kurutulmak üzere serildi
;)
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum

18 Haziran 2012 Pazartesi

Ankara Aqua Vega

Evet biliyorum çok uzun ara verdik yine...
Sanırım bazen gerçekten vakte çok ihtiyacım oluyor.
Tabii bulduğum o vakitte de üşenmeden yazmaya ;)
Kısaca bende Allah'a bin şükür yaramaz bir durum yok.
Herşey yolunda..
:)
Nata Vega Outlet ' i dolaşım sirkülasyonu açısından çok sevmiştim.
Yer olarak çöplüğün yanında olması ve o bayıltıcı koku olmasına rağmen :/
Geçen günlerde Aqua Vega açılışını duyunlar olmuştur ,
kardeşimin bizi ziyarete geldiğini önceki postta söylemiştim.
Bizde fırsattan istifade hadi bir görelim dedik :))


Deniz canlılarını çok sevdim.
 
 Uyduruk makinemle yakalamaya çalıştığım fotolar ;)



 Deniz atları :))
 

Elimin 2 katı büyüklüğündeki yengeç 
 


 Aqua Vega ile ilgili 

 Biz arabasız ve 5 çocuklu bir aile olsaydık ve Batıkent'te oturuyor olsaydık:
Onca yolu kimbilir kaç vesait değiştirerek gelecek,
öğrenci olanlara 10 tl , yetişkinlere 15 tl vererek
kocaaaaaaaman diye tabir ettikleri daha yapılamamış eksiği ise hiç bitmeyecek gibi gözüken bu yere 100 tl ye yakın ücret ödeyecektik..
 Ben ücretlerini çok yüksek buldum.En azından çocuklardan alınmamalı ;))
Umarım çok yeni olduğu için ücretler henüz düzenlenmemiştir.

Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum
A.E. olun....

25 Mayıs 2012 Cuma

Cansuyunu beraber verelim mi ?



Selam sevgili blog arkadaşlarım..
Haftasonu geldi hatta ben tatilden döndüm akabinde kardeşim ziyaretimize geldi J
Hatta bir haftayı da geride bıraktık J uuuuvvv
Ben neler yaptım ??
Biliyorum pek zamanım olamıyor post hazırlamak için hatta bu konuda başarılı olduğumda söylenemez. Neyse gene de ısrarla çabalıyorum hadi bakalım :P

5 Mayısta başlayan tatilim 13 Mayısta bitti maalesef  Ankara’nın aksine muhteşem bir hava sıcacık deniz ve booool güneş vardı J

Geldikten sonraki haftasonunda da kardeşim ziyaretimize geldi onunla ilgili de postum hazır..Merak etmeyin hepsi yayına girmeyi bekliyor J

Ama şimdi ben sizi herhalde yazmaktan en çok zevk aldığım konulardan olan çiçeklerime götürmek istiyorum.

Hatırlarsanız aylar önce taşındığımız zamanlarda bahsetmiştim başıma gelenleri ve çok üzülmüştüm. Merak edenler buradan okuyabilirler.

Menekşem ölmek üzereydi ve Diken çiçeğimi de kaybetmiştim.
Şimdilerde menekşem yoğun çabalarım sonucu hayata döndü.
Hatta minik yaramaz arkadaş bile edindi.
Dört gözle o muhteşem çiçeğini tekrar görmeği bekliyorum J




Kadife çiçeğini bilmeyen yoktur aranızda.
Ben öylesine seviyorum ki bu çiçeği.Benim elimden tutuyor taa 20 yıl öncesine çocukluğuma götürüyor..O kendine özgü aromatik kokusu ise tek kelimeyle beni alıp götürüyor ya.Anlatamıyorum sanırım  L kısaca çok seviliyorsun tatlı çiçek J




İşte düşünceli bir arkadaşım var benim sağolsun laf arasında örnek verdiğim kadife çiçeklerini almış getirmiş iş yerine.Havalara uçtum evde hazırda boş saksım vardı hemen saksıların altlarına suyu geçirsin diye delikler açıp , diktim Kadifelerimi J








Ama çiçeklerim bunlarla bitmiyor.
Daha küçücük tohumken ekilen biber fidelerim Maşallah oldukça büyüdüler.Her sabah onların enerjine bakmak beni öylesine mutlu ediyor ki..
Sanırım biber vermeye başladıklarında (İnşallah) kıyamayabilirim L





Mavi saksıdaki çiçeğimiz fesleğen olur kendileri. Annem Mekke’den  tohumunu almış
Oda bize sürpriz yapıp çıktı J Gözünün içine bakıyorum severken desem yeridir.
Ve arkadaki de mis kokulu fesleğen…
Lütfen nazikçe okşayın ve hemen avucunuzu burnunuza değdirin J



Tv önündeki kaktüslerimse ben nereye onlarda oraya J
Nereleri nereleri  gezdiler J



Drecena da bana küsengillerden :P
Eski evde yerini bir türlü beğendirememiştim hatta mantar olmuştu minik ağacım
2 kere ilaçlamayla ve öhöm öhöm yoğun ilgimle geçti çok şükür J
Şimdilerde filizler çıkırdı çok sevimli öyle değil mi?



Sahneye en son assolistler çıkar hesabı bizim assolisti de en sona bıraktım J
Sevgili orkidem seni yaratan ne muhteşem yaratmış.
Arkadaşlar nazar değmesinden korkup o zaman post yapmamıştım ama şimdi paylaşabilirim nede olsa çiçekleri artık süresini doldurdu her an dökülmeye başlayabilir L
14 Şubatta gelmişti kendisi 3.5 aydır her gün iş yerimde kendisine yoğun bir sevgi aktarıyorum J



Sanırım o da beni sevdi çünkü aynı gün hani şu kadife çiçeklerini getiren arkadaşıma da bir orkide gelmişti zavallıcık onu da görüyorsunuz :P aynı cins değiller gerçi ama :=)


Evet sanırım çok uzattım lafı..Ama ne yapayım çiçekleri çok seviyorum.Bana çok güzel duygular veriyorlar..

Herkese hayırlı cumalar diliyorum
A.e.olun…

2 Mayıs 2012 Çarşamba

İlk ödülüm :)

                       Sevgili Ayşe yani bir kase lezzet :) bu güzel ödüle benide layık görmüş..
Çook teşekkür ederim Ayşecim :)

Yalnız bazı kuralları varmış :)
Şimdi onlara uyalım bakalım :P

1. Siz de 11 arkadaşınıza vereceksiniz bu ödülü.

O zaman bende bu ödülü :










gönderiyorum.

Evet arkadaşlar bende çok yönlü blogger olmanızı ve çok tatlı olmanızı ayrıca kutluyorum.
Link vererek yazdığım için yoruldum ve herkese gönderemedim :(

2. Ödül aldıklarını bloglarına gidip haber vermeniz gerekiyor.

Ödül vericez  birde teke tek haber mi verecekmişiz :))
Şaka şaka :)

3. Kendimizle ilgili 7 gerçek paylaşıyoruz.

Böyle bir mim yazdığımı hatırlıyorum merak eden arkadaşlara linkini verelim.
Ordan meraklarını gidersinler :))
Buyrun tıklayın :)

4. Size ödül veren kişiye teşekkür edin.

Ayşecim cicim teşekkür ederim :)


 











1 Mayıs 2012 Salı

Mıhlama (Kuymak)

Sallame
Tatil ne güzel şey  :P
1 gün çalışıp yine tatil olması ise bomba birşey :))
İşte sizle tatil sabahlarında yaptığımız kahvaltıdan birini paylaşmak istiyorum..

Geçen hafta 23 nisanın tatil olması ile gelen annemle Ankara da biraz
gezdik ve yöresel ürünlerin satıldığı Atatürk Kültür Merkezine uğradık..
Satndların birinden mıhlama peyniri,mısır unu ve tereyağı alıp
tarif bile bilmeden yapmaya çalıştık..

Tamam kabul ediyorum ilk denemem çok iyi değildi.
Ama sonrakiler gayet lezzetliydi..

Evet tarif çok basit.İş malzemelerde :P
Tereyağı eritip mısır ununu azıcık kavuruyoruz.Üzerine unumuzun miktarına göre 
suyumuzu katıp hamur kıvamına getiriyoruz..
Mıhlama peynirizide üzerini kapatacak kadar eklayip eriyene kadar karıştırıyoruz..
Ben tuzda ekledim.
Ve uzayıp sünmeye başlayınca mıhlamamız hazırdır :))


Peynirin erimeye başladığı an :))



Buradada nasıl uzadığını görüyoruz :))



 Ve kahvaltı masamızdaki yerini 
 midemizdeki yerini paylaşamıyorum :P


Ve yine Anacığımla yaptığımız kivi reçeli :)
Vişne reçeli gibi mayhoş tad sevenlere tavsiye edilir..Peynirle çok güzel gidiyor
:))
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum
A.e.olun..



29 Nisan 2012 Pazar

Dubrovnik , kotor , cavcat gezi notlarım

Herkese merhaba..

Umarım herkesin keyfi yerindedir.Herkes sağlık sıhhat içindedir..

Bugün yine boool fotoğraflı hazırladığım gezi notlarımı yayınlayacağım.

Bu kez rotamız Hırvatistan'ın meşhur turistik bölgesi Dubrovnik..




Dubrovnik'e  Split yolu girişinde bu modern köprüden giriş yaptık.Sanırım Fransızlar yapmış..

Asma - germe sisteminde yapılmış.Ankara'da da üst geçitlerden bazılarında bu sistem kullanılmıştır..

Bence estetik açıdan gayet güzel ve gösterişli duruyor...


Dubrovnik Şehri orta çağda Venedik ve Fatih Sultan Mehmeti'in saldırılarına karşı kalınlığı 5 m olan surlarla çevrilmiş.

Şehri öyle bir korumuşlar ki!! Hala insan  kendini orta çağda hissediyor..



(Eski) Şehirde
 Kiliseleri, büyük çeşmesi , toplanma alanları , dükkanlar ve
 üzeri evlerin olduğu ara sokaklarından bir at arabasının dahi geçemeyeceği kadar küçük  , 
 değişik ve
bir o kadarda eski ve güzel

Tarım ve hayvancılıkla uğraştıklarını
sanmıyorum ama bu küçük şehri
korumak için çok çaba sarfetmişler.

Şehrin dışında yabancı tüccarları,
 ziyaretçileri , misafirleri 40 gün ağırladıkları karantina binası var ://

Burada Evliya Çelebide 40 gün kalmış.

Herhangi bir bulaşıcı hastalık veya başka bir rahatsızlığı
 olup olmadığını ancak bu şekilde
anlayabiliyorlarmış....


Para birimi Kuna
1 euro = 8 kuna kadar.
2 top dondurma aldık ve 6 euro verdik.
Aslında bizim yemeğe alışkın olduğumuz sütlü dondurmalar gibi değiller.
Sulu meyve suyu  gibi değişik bir tatları var :/




Arkamda gördüğünüz kalınlığı 5 m. olan surlar...



Dubrovnik'te 2. günümüze yağmurla uyandık.
Zaten küçük ve kolay gezilen şehirde sıkılacağımızı düşünüyorduk..
Fakat öyle olmadı..
Bir gezi teknesi ile Lokrum Adasına geçtik.



Şaşkınlık geçirmiş ben :((


Lokrum adasının tamamı milli park.Sahilleri, yemek yerleri , kafeleri ile yaşayan bir ada..



Ama ben bununla sınırlı kaldığını düşünüyordum ki...

Yolda birden önümüze çıkan canlılar beni fazlasıyla mutlu etti. 

Bunlar adanın her yerinde kedi gibi dolaşan tavuskuşlarıydı..




Onları elcağızlerimle besledim..

Amaç karınlarını doyurmak değildi elbette..

Herbirinin yanında dolaşan civciv kadar küçük yavrulardan bir tane kapmak ve çantama atıvermekti..

:))


Adanın ıssızlaşan bölümünde karşımıza çıkan yerse pek komikti.

Burası çıplaklar plajı

Evet halk Katolik onlarda buna karşılar ama turistler için yapılmasına engel olamamışlar..



hımmm
Yavrulardan kapamadık ama bakın ben ne buldum..

Hatta yaşasın akraba günü postumda size elbisemi tanıttığım
 fotoğrafa dikkatli bakarsanız belki bir yerlerden size tanıdık gelebilir :P


Adanın her yerinde inanılmaz cevbedici kokan bu zakkumların hastası oldum.

Kendi evime götürmek içinde çözüm yolları düşündüm ama koca ağaçları sığdıracağım valiz bulamadım :((

Buarada güneşte açmaya başlamış...

Şimdi ne yedik bölümü..
Ana meydanda saat kulesine bakan restoranda yedik yemeğimizi
Ben pınar köfte ve ahtapot salatası
Eşimse kaç tane olduğunu sayamadığım midye..
Dubrovnik'te balık fiyatları çok  çok uygun.
Kaliteli ve çoook bonkörler..



Sokakların görünümüne bakarmısınız..
Çok sevdim çoook :)



Birazda detay verelim.
Kupeşte efenim.
Rektörler müzesinin avlusunda bulunmakta..
Bu arada şehri rektörler topluluğu yönetiyormuş..


İşte bana göre sağda size göre solda kalan yeşiil alan Lokrum Adası
 karşısındaki ise Dubrovnik..



Burasıda şehrin Kotor tarafından girişi.Biz Bosna kısmından gelmiştik :)



Cavcat'tan da bahsedelim biraz
Sahil kasabası..
Lüks yatların marinası :)
Adriyatik'in en temiz denizi
Dalmaçya Sahillerinin gözbebeği
tamam fazla abartmayalım..
Çok gezilecek turistik yerleri yok.
Tatil için kesinlikle gelinmeli :))


Şimdi sıra Kotorda

Hani size Bosna'da nehirlerde kocaman balıklar var demiştim ya...

İşte kocaman balıklar..

Fotoğrafta küçük gözüktüklerine bakmayın :))


İşte Kotor

Küçük Dubrovnik.
Aynı mantıkta yapılmış.
Ama Dubrovnikten kat kat küçük bir şehir
Aynı Katolik kiliseler, meydanlar, çeşmeler,kütüphaneler biraz daha küçülmüş ebatlarda burada da
bulunmakta


Yer döşemelerini çok sevdim..Mermerden yapılmış..
 Yine daha önce bahsetmiştim.
Aşınmış mermer yerleri çok severim..
Bunu paylaşıp artık huzurlarınızdan ayrılıyorum..

Umarım gidecek olanlara veya günün birinde rastlayanlara yardımcı olmuşumdur..
Kesinlikle gidilip görülmesi gereken yerler arasında..

Takip edip,sabırla okuduğunuz ve benim duygularımı paylaştığınız için çook teşekkür ederim..
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum
:))
A.e.olun..