3 Mart 2012 Cumartesi

"SARAJEVO" (saraybosna gezi notlarım)

Dışarda fırtına koparken evde kalmanın güzelliği ile uzunca zamandır uğrayamadığım bloguma dönüş yaptım :)
Ve ne çok özlediğimi anladım :(
Zaten yüklemiş olduğum fotoğraflardan anlaşılacaktır (İlk kez bu kadar bol fotoğraflı bir post olacak)
Evet fotoğraf çok olunca hiç anlatma kısmını fazla uzatmayacağım.
Sabırla okuduğunuz için şimdiden çok teşekkür ederim :)
Evet güzeller güzeli  Bosnayı gezmeye başlayalım mı?
Ne duruyoruz buyrun :))
Sırbistan dan Bosnaya Karakaya Kapısından giriş yaptıktan sonra DRİNA Nehri nin
müthiş görselliği ile gözlerimiz kamaştı.İtiraf ediyorum hiç hayal ettiğim gibi çıkmadı :( Hatta böylesini hayal edemezmişim....
Drina derin demekmiş.Hatta Fatih Sultan Han fetihten 10 sene sonra Avrupa gezisinde Tuna'nın bu kolunu atıyla geçmek istemiş fakat çok derin olduğunu anlayarak ordusuna "burası çok derin" dediği ve nehrin adının buradan geldiği rivayetleri var...

Bakınız tam tipik OSMANLI evi.Öyle güzelki favori fotoğraflarımdan keşke içinide gezebilme şansım olsaydı :(
Para Birimi Konvertibilnih Mark yani KM.
Ve 100 Euro = 195 KM.
Şunu söylemeliyim ki hayatımda beni kendine bu kadar hayran bırakan,
Bu kadar çabuk benimseyen ,  yabancı  olduğumu bile unutturan bir başka şehir daha görmedim.
Sanki yıllardır orda yaşıyor gibiydim.
Sanırım o muhteşem (Allah'ım nur içinde yatırsın) atalarımızın katkısı büyük
Nede olsa Bursa Osmanlı şehri :))



Burası bir Osmanlı Köprüsü
Aslında bir hikayesi de var...
1. Dünya Savaşı başlangıcında Sırpların Avusturya Veliahtını öldürmesi olayını biliriz tarih derslerimizden.
İşe olay tam bu köprüde olmuş.Eski siyah - beyaz fotoğrafların gösterildiği birde müzeside var.Mutlaka görün..


Dış görünüşüne hayran kaldığımız içine girdiğimizde ise bizi hemen kucaklayıveren Osmanlı Camisi hemen köprünü bitiminde.
Adını anımsayamıyorum :(( Kusura bakmayın...


İçerde teyzeler bana boşnakça birşeyler söylediler.Pek anlamadım.Türkiye falan dedim.Türkiye denince beni sarıp sarmaladılar :))
Çoook güzeldi ya.Kıyamam....




Sanırım bu fotoğraf ne demek istediğimi gayet açık anlaşılıyor...



Osmanlı mimarisinde en çok beğendiğim unsurlardan biridir saçaklar.Bakır veya tunç kaplama geniş saçaklar....
Görünce dayanamadım..
Ayak izlerinin aşındırdığı mermer basamaklar...
Mermer kaplama sütunlar...
Böylesi gözalıcı olamazlar :)


Bu da bir başka camii.
Baş Çarşı içindeki ve en çok rağbet edilen camiisi
Ferhad (Ferhadija) Camii
İçini görmek nasip olmadı.
Ezan vakti dışında yaz mevsimi olduğu için kapıları kilitli.Vakit zamanında bu camiiye yetişemedik :((
Ama bahçesi bile yeter ıhlamur ağaçlarının insanın gönlüne işleyen o kokusu,
dalların bolluktan taşıyamayacak kadar sarkması....
Bıraksalar koca bir gün camii avlusunda sıkılmadan saatlerce o atmosferde oturabilirdim :))
Mutlaka gidinn



Ah keşke alo paket servisleri olsa :(
Öyle çok özledim ki...
Kaç porsiyon yediğimi hatırlayamadığım Kevabi...
Pide içinde yanında bol soğan eşliğinde güzelll köfteler :)
Hemde inanılmaz ucuz.Helal kesim ve et yemekleri şa-ha-ne :))
Bir porsiyon kevabi 6 KM
Yanında yoğurdumsu koyukıvamlı ayranla beraber tüketiniz....
Birde resmini bulamadığım burek var....
Kesinlikle ve kesinlikle türkiyede satılmalı..
Yok böyle bir tat.
Kıymalı boşnak böreği
Porsiyonu 3KM ve tabağı kesinlikle tek bitiremezsiniz....
Ve yine söylüyorum yemek konusunda asla sıkıntı yaşamayacağınız bir yer Bosna ;))



Bursa yı bilenler bu iki kardeş şehrin simgesi Osmanlı Çeşmesini iyi bilirler.
Bursada Fomara meydanını süsleyen bu çeşme Bosna da başçarşı girişinde yer almakta :))
Akşam üzerine doğru 7. Uluslararası Bosna Müzik Festivaline katıldık.Kimler tarafından yapıldığı bilmiyorum ama 1 tane opera binaları var.Binada bence mimar olarak diyorum görülmeye değer :))


 
İkinci günümüze çarşılarını gezmekle başladık.Hatta çok güzel bir şalvar buldum kendime
hemen de geçirdim üstüme ;))
Müslümanlar , ortodokslar , katolikler ,museviler... birçok din birarada yaşıyor Bosnada...


Ahh muhteşem kahveleri.
Kulpsuz fincanda bakır cezvede ve kömürde pişmiş tam ağzıma göre ;))



Hemen sıkılmayın daha yarılamadık bile SARAJEVO yu :)
Bosna'nın ilk Cumhur Başkanı Aliye İzzet BEGOVİÇ 'in kabrini ziyaret etmeden olmaz..
Yanında yakınında o kadar çok şehit varki!!
Hatta şehir içindeki ibretlik bombalanan binaların fotoğraflarını bilerek koymadım...
Lütfen gidin ve kendi gözlerinizle alçak insanların müslümanlara yaptığı zulmü , eziyetleri , dumanı bile tüten savaş ateşlerini görün...

Allah hepinizi nur içinde yatırsın...


 Şehitliğin yanından Tabyalara doğru yürümeye başladık.Dik yokuşlardan.
Tabyalarda Osmanlı zamanında yapılan kale kalıntıları...
Fakat manzara o yokuşu çıkmaya ve güneşin batışını bu manzara eşliğinde izlemeye değer...
Hemde BUREK  yemek için yer açmak lazım canım ;))



Yok böyle bir manzara.Eşsiz doğa...
Şehrin doğu girişi..
Ve atalarımızın kale yapısı
Tabya...


Sanırım biraz bakıma ihityaç var :((
Uuuvv şalvarıma bakıııın :P



Bu muhteşem güzellik te nedir aman Ya Rabbim...
(Kendime demiyorum yanlış anlaşılmasın )
:P

Bosnanın yeraltı su kaynağı ILICA...
Ben bu kadar berrak bir su kaynağı daha görmedim...
Mis gibi..


Şu annesini takip eden minik böcek ördekleri görüyormusunuz..


Eğer müsaade varsa size yanımda görmüş olduğunuz teyzeden bahsetmek istiyorum :))
Bilerek ve hatta gülmekten konuşamayacak hale getiren bir teyze bu yanımda gördüğünüz...
Gezi boyu beni gözleriyle yedi bitirdi.
Her hareketimi , ne yaptığımı hep bu bakışlarla izledi...
Amaaaa
İtiraf ediyorum bu yaşına rağmen , acayip hareketlerine rağmen ben bu teyzeyi çok sevdim ya...
Napıyim..
Seviyorum arkadaş
Belkide yüz asıp, somurtmam gerekiyordu ama ben sevdim
Gülümsedim hep :))
Belkide ondan bir gerginlik çıkmadı :(((
Çıksa çok üzülürdüm..
Neyse teyzecim eğer gün olurda bloguma denk gelirde resmini görürsen adını hatırlamasamda ben seni çok eğlenceli ve enerjik bulmuştum...
Seniçok sevmiştim ....



Bakın kendi arkadaşlarından kopmuş gene gelmiş benim peşime :))
Çoook tatlıydın teyze yaaa :)


Efenim 1682 tarihli KONJİ köprüsü..
Tabiki Osmanlı eseri..
Bu nehirde kocaman balıklar vardı.Niye kimse tutmuyordu anlamış değilim..
O kadar çok balık vardı ki...
Berraklıkta sınır yok :))




Mostar Şehrine yaklaştığımız nasıl belli...
Sadece 2 resim koyuyorum savaşla ilgili..


İnanamayıp elimle delikleri elledim hala mermiler içinde duruyor.
Boş kovanlar var yerlerde :((
Çok üzücü.............


Efendim minyatür mostar köprüsü...
Osmanlı mimarları o kadar zeki insanlarki
Bir yer fethedildiği zaman bir nehir veya inşaa edilecek bir eserin minyatürünü hemen uygulamaya başlıyorlar..
Bir sıkıntı durum oluşmasın diye..
Bu köprüde küçücük mostar minyatürü...


Taş çatı..
Taş duvar..
Ve yeni mostar Köprüsü..


Doğa güzelliği...


Çıktığımız bir minare tepesinden çektiğimiz enfes görüntüler....

Ve son olarakta
Bektaşi Tekkesi...
Ve doğal güzelliği....


Efendim gezi günlüklerim devam edecek..
Bosna hakkında yazılacak , anlatılacak çok şey var..
Sıkmadan ve fazla detaya girmeden paylaştım..
Gidip görülmesi gereken en güzel ülkeler sırasında ilk sırada bana göre...
Faydam dokunduysa ne ala..
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum...
A.e.Olun....