15 Şubat 2012 Çarşamba

Harput Köftesi

Selam sevgili arkadaşlarım.
Herkes sıhhat afiyettedir umarım..
Size bugün güzeller güzeli ELAZIĞ'a özgü bir yemek tarifi vermek istiyorum..
Bugün Tuğba'yla hemşeri olduğumuzu öğrenince aklıma düştü...
Yani eğer sizde kısa sürede hemde enfes yemek yapmak istiyorsanız
az zahmetli,ama bol lezzetli bu yöresel yemeğimize buyrun :))

Malzemeler :
-1,5 su bardağı ince bulgur (kısırlık bulgur)
-1 su bardağı kadar orta yağlı kıyma
-1 yumurta
-1 orta boy soğan
-tuz
-karabiber
-toz kırmızı biber

Üzeri için;
-4 kaşık yoğurt
-3 baş sarımsak
-1 tatlı kaşığı tereyağ
-Nane ve kırmızı pul biber

Başlayalım mı yapımına :))

Efenim soğanımızı rendeleyip
 yumurta , bulgur , kıyma ,tuz, karabiber ve toz biberimizi güzelce yoğuruyoruz.
Bayağı bir kıvam alıcak..
Kıvama gelen bulgurumuzu
sol avcumuzun içinde sağ iki parmağımızla döndürerek
yuvarlak ve bombeli bir görüntü alana kadar çeviriyoruz.
Yapımı çekemedim ellerim batık olduğu için
 ama illa bu şekil önemli değil yuvarlatıp yassı da yapablirsiniz.


Tepside köftelerimizi görüyorsunuz.
Yaklaşık bu ölçülerle 30-35 köfte oldu.
Daha fazla yapmak isterseniz aynı oranlarda artırabilirsiniz :))
Yoğurma ve köfte yapma süresi yaklaşık 20 dakika sürdü.


Köftelerimiz yaptıktan sonra tencerimizde suyumuzu kaynatıyoruz ve
 içine bir tatlı kaşığı kadar tekrar tuz koyuyoruz..
Ve kaynadıktan sonra suyumuza teker teker köftelerimizi atıyoruz..
Çok değil 15 dakika kadar sonra pişen köftelerimizi tabağımıza çıkarabiliriz..



Tabağım pek özenli değil.
Lakin kokusu beni benden aldı.
İştahım kat kat arttı.
Birde çok özlemişim :)
Üzerinede sarımsaklı yoğurdumuz ve tereyağımızı döktükten sonraaaa
 AFİYEEET OLSUUUUN :)))


Not:
Yapan arkadaşlarım olursa bana görüş bildirebilirler mi?

8 Şubat 2012 Çarşamba

Bu Adam Benim Babam

 Yine beeeen
Sevgili blog arkadaşlarım mavimor dünyam ve  Kafe de Mola beni mimlemişler.
Bu aralar gerçekten bir mim kuryasıdır almış başını gidiyor :))
Bizde arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz ve mimi cevaplıyoruz :))

Benim babam dedince aklıma çocukluğum gelir hep..
Çünkü babam ben 1 aylıkken yurtdışına Arabistan'a çalışmaya gidiyor ve ben 17 yaşıma kadar da yurtdışında çeşitli yerlerde çalışmasına devam ediyor...

Yılda ki her yıl olmamakla beraber senede 10 günlüğüne izne gelirdi.Hep bir baba hasreti çekerdik.
Hatırlıyorum mesela sokakta mahalleden arkadaşlarla oynarken her geçen uçağa "babaa benide al , beni de götür" diye avazım çıktığınca bağırırdım :(

Telefonla ve mektuplarla görüşürdük.Hatta o zamanlar telefonlarda şimdiki gibi değildi.Telefon yankı yapardı."Babacım" derdim karşıdan da bir kız çocuğu da "babacım" derdi.O kadar üzülürdüm ki.Babamın orda da kızı var sanırdım..

Çocukluğum bademciklerimden dolayı çok hastalıkla geçmiştir.Bir keresinde de düşmeyen ateşim için hastaneye gittiğimizde yine doktor yatış yaptırmıştı.O kadar net hatırlıyorum ki :(

Daha okula gitmiyordum.Serum sağ kolumda takılıydı.İçim öyle buruktu ki..Annem hemşireden kıytırık bir kağıt ve birde tükenmez kalem almış rica minnet...Bana verdi "al bakalım bana güzel bir resim yap" dedi.
Çizdiğim resim aynen şöyleydi.Kocamaaaan bir adam kaşı,gözü,yüzü...Eli,ayağı ama ayaklarının biri yoktu :(
Yıllar sonra teyzem (psikiyatrist) babasına duyduğu özlemi dile getirmiş demişti....

Her geldiğinde uzun uzun sarılır,koklaşıp ağlardık :(
Baba benim için hasret , bir yanı hep eksik kalan demekti.Ölüm belki çok çok zor tabiikide "baba yok", "babam bizle değil" ama varken kocaa seneler yokluğunu hissetmek bambaşka bir acı :(
Of içim şişti yine..Şimdi yanımızda heybetli canım babam.Sağlık problemleriyle uğraşıyor..Ve ben yine ondan ayrı hasretler içerisindeyim :((

Eveet bu mimi tabii kabul ederlerse sevgili
veee
Grace ' se
göndermek istiyorum

Sevgilerle...

**SIRBİSTAN**

 Selam sevgili blogger arkadaşlarım.
Bu soğuk  ve de kasvetli havalardan dolayı benim içim şişmiş durumda.
Çok uzun zaman önce yazmayı planladığım ama malum iş yoğunluğundan bu güne kadar ertelediğim yazı dizisini sizlere gururla sunarım :P
Konumuz Sırbistan
Ve başkenti Belgrad
Yaz başlarında yaptığımız seyahatleri sizlere de anlatmak istedim.Belki  gidecek olanlar varsa yardımcı olabilir diye düşündüm
Hem bu vesile ile biraz sıcaklarla hasret gideririz J
Sırbistan’a  her ne hikmetse Sırpların tarihte hep baskınları , zulümleri olan bir ırk olduklarından müthiş önyargılıydım.Çok severek gittiğimde söylenemez.


Ama içimde de bir yerlerde Belgrat’ ın sıcaklığını da hissetmiyor değildim.


Tabii topraklar bizim topraklarımız . Her yerde bir türbe görmeniz kaçınılmaz.Fakat camiler konusu aynı değil.Merkez Camii’nden başka camii görmedim L Bu türbelerde Allah’tan korunmuş.Zaten alt açıklama kısımlarında Sırpçanın haricinde Türkçe açıklamalarda yapılmış…


Belgrad Tuna ve Sava Nehirleri arasında kalan yeşiller yeşili , müthiş doğal güzellikleri olan bir şehir.Fatih Han zamanında Sırbistan alınıyor.Belgrat kalesi hariç.
Görmüş olduğunuz fotoğrafta (Kalemegdan) Fatih Sultan Mehmet Han’da durup Tuna ve Sava Nehirlerine bakmıştır.Eminim oda bu güzellik karşısında hayranlığını gizleyememiştir J

Yemek konusunda biraz sıkıntı yaşamadık değil. Hapur hupur domuz eti tüketiliyor …Fakat Amstel Restoranda Müslümanlara uygun yemekler vardı.Yeni Belgrad merkez çarşısında bulunuyor bu yer.Aynı İstiklal Caddesi gibi bir cadde…Adı Skadarska.Fransız balkonlar,çiçeklikler... güzel bir cadde
Para birimi dinar.100 dn=1 euro kadar tutuyor.





Savaş (Malum bosna savaşı sırasında Nato Bombardımanı) zamanından kalan bombalanmış bir devlet binası.
Restore edilenler vardı.Fakat bazı önemli binaları unutmamak için aynen bombalandığı gibi koruyorlar..



Buda kaldığımız otel.Fena sayılmaz..Şumadya okunuşu efenim..Odalarda wireless yok.Lobiye inerseniz ancak orda var.
Kahvaltıda da sıkıntı yaşadık.Peynirleri ekşi kokulu değişik birşeydi.Yiyemedik.Ayranın biraz daha kıvamlısı ve yoğurt kadar katı olmayan ama yoğurt dedikleri şeyle kahvaltımızı yaptık :(


Çok düzenli bir Avrupa Ülkesi Sırbistan.Köy yerleşimlerinde dahi her yer  derli toplu evler ,çatıları,çitleri,boyaları,kullanılan eşyaları… hepsi belli bir düzen içinde.Ve bunu hiç kimse bozmuyor.
Sonuç:
Ben gene olsa gene giderim.
Gerek atalarımızın mirasına sahip çıkmak ,
 gerek M.Ö gelen bir uygarlığı görmek
 ve Yugoslavya’nın dağılışından (sanırım 90’lı yıllarda) sonra en hızlı toparlanan ülkeyi görmek adına bence gidin, görün efenim…
Unutmadan vize uygulaması yok.Pasaportunuzla 1 saatlik uçuşun ardından ver elini BELGRAD ;)

3 Şubat 2012 Cuma

uuvvvvv yine bir mim

Bugün mevlüd kandili
Mevlüd "doğum zamanı" anlamına gelir.
Nurlar nuru yüce Peygamberimizin doğum zamanı.
Müslümanlığın bayramı.Kurtuluşun anahtarı....
Allah'ın rahmeti bereketi hayrı hepimizin üzerine olsun.
Dulardan eksik olmamak ümidi ile kandiliniz mübarek ola...
Kur'ân-ı Kerimde Şuara suresi 219. ayetinde Yüce Allah şöyle buyurur: “Sen, yani senin nurun, hep secde edenlerden dolaştırılıp, sana ulaşmıştır.”

Resim içermeyen mimleri gördüğünüz gibi hemen cevaplaya biliyorum :P
beni yine mimlemiş.
Teşekkürler merve..Gerçi şimdi tatilde ama olsun...

Efenim blog yazmaya nasıl karar verdiniz ve blog adınızın anlamı nedir ?
Ben blog yazmayı geç bloggerlardan bile haberim yoktu.
İş hayatım 1 sene öncesine kadar maşallahtı yani.
Müthiş bir koşturmacaydı.
7-8 ay önce belkide daha azdır.Haziranda falan peacocks
mağazaları ile ilgili sayfalara bakınırken bir bayanın günlük gibi birşeyine denk geldim.
Aaa bu neki derken.taa 2008 den bu yana resmen günlük tuttuğunu gördüm.Öyle heyecanlı geldiki bana
hemen bir çırpıda okudum,Ve tanımadığım bir insan olmasına rağmen benim içimdede hayatımı arşivleme
isteği oldu.
Korka korka açtım blogumu ilk 1 ay girmedim bile derken derken bu güne geldim işte :P

Blog adımın anlamı gayet basit.ÇİKOLATASIZ HAYAT İSTEMİYORUZ.
KİLO OLMADAN ÖZGÜRCE ÇİKOLATA YEMEK İSTİYORUZ :))


Feyza'ya
tuğba'ya (ortalıklarda yok ama)

mim mim mim mim

    Blog arkadaşım Merve beni mimlemiş.
Zaten birçok blog arkadaşımda yaptı bu mimi alışkınsınız yani.
Evet şimdi sıra bizde.

1-SENCE ÇOK ANLAMLI BİR SÖZ ?
Ben birzamanlar okumuştum ve müthiş etkisinde kalmıştım.
Bir insan başka bir insan için dua ettiğinde aynı duayı bir melekte senin için ediyor.
Düşününce işin içinden çıkamamış ve o gün bugündür dualarımı genele değil isim isim , tek tek yaparım
Çünkü senin ağzın karşındakine göre günahsız.

2-MAKYAJDA OLMAZSA OLMAZIN?
Göz kalemim ve rimelim olmadan olmaaaaz

3-UYGULADIĞIN GÜZELLİK TÜYOSU NEDİR?
Bol bol su içerim.Zaten gün içinde elimi yüzümü yıkadığım için anormal bir sıkıntı yaşamadım
4-EN SEVDİĞİN İÇECEK ?
Tabii ki  ice tea  şeftali. Bayılırım içtikce içesim gelir ;)

5-NEFRET ETTİĞİN BİRŞEY?
Güzelim li konuşmalara hayatta gelemem birden sinirlenebilirim :(
Bana aşırı basit geliyor.

6-EN ÇOK SEVDİĞİN İLTİFAT?
Ooo hiç inanmam.Gerçekten söyleseler bile inanmam , sevmem...
Örnek vermek istiyorum: İnsanlardan gözlerim hakkın çok iltifat duydum.
Ama hiçbir zaman böbürlenmedim kendimi üstün görmedim.Benim elimde olan birşey değilki
Ancak şükredebilirim.Allahıma sağlıklı gördüğüm için hamdederim...Gibi hiç beni gaza getirmez ;)

7-FAVORİ KİTABIN?
Stephen King hastasıyım.Saçma bile olsa beni , hayalgücümü zorlar.Bambaşka dünyalara götürür.
Sanırım karanlık öyküler.Ama yinede tüm kitapları  demek istiyorum :)

8-SANA GÖRÜNÜŞ OLARAK YAKIN BULDUĞUN ÜNLÜ ?
Annem beni ağaçkakan woody e benzetirdi :)



Hakkaten ne kadar benziyorum yahu :)

9-HERKESİN BEĞENDİĞİ AMA SENİN BEĞENMEDİĞİN BİR ÜRÜN ?
Kendi düğünümde bile yüzüme fondoten ve  pudra sürdürmedim.Hiç sevmem.
Parfümümün de başkasından buram buram kokusunun gelmesini çok kıskanırım.
Hiç istemem.Sadece bende olsun :))

10-ŞU AN EN ÇOK ALMAK İSTEDİĞİN KOZMETİK ÜRÜNÜ ?
Mac'in tümmm ürünlerini..
:))

Şimdi sıra bende;Bu mimi
Feyza'ya
tuğba'ya (ortalıklarda yok ama)

gönderiyorum...



1 Şubat 2012 Çarşamba

Berlin Kaplanı

 Ata Demirer'in mizahını çok severim.
Eyvah Eyvah serisini her izlediğimde ayrı bir espri dikkatimi çekmişti. 
Tabii bunda büyük payı olan Demet AKBAĞ dı..


Berlin Kaplanı na pazar akşamı canımız birşeyler çekince eve söylemek yerine ankamall a gitmiştik.
Yemek katı ile  aynı katta sinema salonları vardı.Geçerken girelim mi girelim hadi dedik.
Salon pek dolu sayılmazdı.
Filmden beklentim pek fazla yoktu.
Fragmanı pek dikkatimi çekmemişti.


Sıkılmadım ama çokta gülmedim.
Ata Demirer yalnız kalmış bence filmde en az onun kadar komik bir başrol oyuncusu daha gerekirmiş..
Sinemada izlenilir mi?
Bence evde daha sıcak bir ortamda izlenmeli..
Ama hani şu Alamancı denilen kültürü çok güzel yansıtmış.
Naçizane fikirlerimdir efendim.
Herkese güzel güneşli günler....